Parmak izlerinden kişinin yetenek ve mizacını analiz etme fikri, özellikle popüler bilim ve bazı alternatif yaklaşımlar arasında ilgi çekmiştir. Bu konudaki iddialar, genellikle dermatoglifiks (parmak izi analizi) üzerine yapılan çalışmalara dayandırılır. Ancak, bilimsel açıdan bu iddiaların doğruluğu ve güvenilirliği konusunda dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır.
Dermatoglifiks ve Genetik Bağlantılar
Dermatoglifiks, parmak izlerindeki desenlerin genetik ve çevresel faktörlerle nasıl şekillendiğini inceleyen bir bilim dalıdır. Parmak izlerinin kişiye özgü olduğu ve doğumdan itibaren değişmediği bilinir. Bazı araştırmalar, parmak izi desenlerinin genetik rahatsızlıklar (örneğin Down sendromu) veya nörolojik bozukluklarla ilişkili olabileceğini göstermiştir. Ancak bu, parmak izlerinin doğrudan bir kişinin mizaç, kişilik veya yeteneklerini gösterebileceği anlamına gelmez.
Parmak İzleri ve Yetenek İlişkisi
Parmak izlerinin kişilik özellikleri, mizacı veya zihinsel becerilerle doğrudan bağlantılı olduğu fikri, genellikle bilimsel temelden yoksundur. Bu tür iddialar, çoğu zaman biyolojik determinizme dayalı ve yeterince desteklenmeyen teorilere dayanır. Özellikle Hindistan ve Çin gibi ülkelerde bu tür analizlerin popüler olduğu görülür, ancak bu yaklaşımlar genellikle bilimsel doğrulama süreçlerinden geçmemiştir.
Bilimsel Çalışmalar ve Güvenilirlik
Bazı çalışmalar parmak izi desenleri ile nörolojik durumlar veya zekâ arasında istatistiksel bağlantılar aramıştır. Örneğin:
- Zekâ ve Parmak İzleri: 1980’lerde yapılan bazı küçük ölçekli araştırmalar, parmak izi desenleriyle zekâ arasında bir korelasyon olabileceğini öne sürmüştür. Ancak bu çalışmalar genellikle metodolojik eksiklikler taşır ve geniş örneklem gruplarıyla tekrarlanmamıştır.
- Psikiyatrik Bozukluklar: Şizofreni gibi bazı psikiyatrik bozukluklarla parmak izi desenleri arasında ilişkiler kurmaya çalışan çalışmalar vardır, ancak bu bağlantılar genelde zayıf ve tartışmalıdır.
Güvenilirlik ve Eleştiriler
Metodolojik Sorunlar: Parmak izi analizine dayalı yetenek ve mizaç tespiti, çoğunlukla anekdotlara veya sınırlı verilere dayalıdır. Yöntemler bilimsel bir temele oturtulmamış ve genellikle önyargıya açıktır.
Tekrarlanabilirlik: Bilimsel bir iddianın güvenilir olabilmesi için farklı araştırma grupları tarafından tekrarlanabilir ve doğrulanabilir olması gerekir. Parmak izleri ve mizaç/yetenek analizi üzerine yapılan çalışmalar bu standardı karşılamaz.
Biyolojik Karmaşıklık: İnsan yetenekleri ve mizacı, genetik, çevresel, kültürel ve kişisel deneyimlerin karmaşık bir etkileşimine dayanır. Bu faktörlerin bir kısmını parmak izlerinden anlamaya çalışmak indirgemeci bir yaklaşım olarak görülür.
Bilimsel Tavsiye
Parmak izi analiziyle yetenek veya mizaç tespiti yapmak bilimsel olarak desteklenmiş bir yöntem değildir. Parmak izlerinin genetik rahatsızlıklar veya bazı biyolojik özellikler hakkında bilgi verebileceği kabul edilse de, bir kişinin mizacı, karakteri veya yetenekleri hakkında çıkarım yapmak, mevcut bilimsel verilerle mümkün değildir.
Eğer bu konuda daha fazla bilgi isterseniz, dermatoglifiks üzerine yapılmış meta-analizlere veya genetik-psikoloji ilişkilerini inceleyen literatüre başvurabilirsiniz. Ancak bu tür analizlerin daha çok eğlence veya popüler bilim kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini unutmamak önemlidir.
Bir adım öteye
Parmak izi desenlerinin oluşumu hakkında CellPress/Cell dergisinde 2023 yılında yayınlanan “Parmak izi deseninin oluşumu ve çeşitliliğinin gelişimsel temeli” başlıklı makaleye göre şu çıkarımları yapabiliriz.
Makalede parmak izinin nihai halinin oluşumu şu 5 mekanizmanın ortak çalışmasına bağlanmış:
- Özellikle EDAR, WNT, BMP gibi genetik sinyal yolları ve RSPO2 gibi genler, desenlerin başlangıç noktalarını ve türlerini etkiler. Ancak, genetik faktörler yalnızca temel düzeni sağlar; bireysel farklılıklar üzerinde belirleyici değildir.
- Parmak izi desenleri, Turing reaksiyon-difüzyon mekanizmasıyla oluşturulur. Bu mekanizma, biyolojik doku içinde küçük düzensizliklerin büyütülmesiyle desenleri oluşturur. Bu düzensizlikler, tamamen rastlantısal değil, dokunun biyomekanik ve biyokimyasal özelliklerine bağlıdır.
- Parmak ucu şekli (volar pedler), parmak izi türünü doğrudan etkiler. Örneğin, kubbeli bir parmak ucu daha çok sarmal (whorl) desenlerine yol açar. Ayrıca, parmağın hareketi ve embriyonik gelişim sırasında cildin gerilme kuvvetleri, desenlerin düzenlenmesinde rol oynar.
- Parmak izleri üzerinde bireysel farklılıkların ortaya çıkmasında rastlantısal moleküler gürültü etkili olur. Ancak bu rastlantısallık, yalnızca desenin ince ayrıntılarında belirleyicidir. Örneğin, aynı genetik altyapıya sahip olan tek yumurta ikizlerinin parmak izleri benzer genel desenler gösterse de, bireysel detaylarda farklılıklar oluşur. Bu da rastlantısallığın yalnızca sınırlı bir rol oynadığını gösterir.
- Parmak izi sırtlarının oluşumu, dijitlerin (parmakların) anatomisine ve yerel sinyal ortamlarına bağlı olarak farklı başlangıç noktalarından yayılan dalgalar şeklinde gerçekleşir.
Ben yine de bu 5 madde ışığında; bu konuda üretilmiş programların içine bilim karıştırılmış ticari amaçlı bir yanılsama olduğunu savunma tarafındayım.
Böyle düşünmemin nedenlerini açıklamam gerekirse: iz desenine etki eden genetik temelin yanında hatırı sayılır miktarda “rastlantısal/stokastik” unsurların da bulunması, şöyle ki:
- İkinci maddede düzensizlikten bahsetmiş. Buradaki biyomekanik ve biyokimyasal olaylardan kaynaklanan düzensizliklerin bir miktar rastgelelik (randomizing) ortaya koyduğunu düşünüyorum.
- Üçüncü maddede bahsedilen embriyo-fetüs dönüşümündeki parmak eklemlerindeki hareketlerin iz desenine etki ettiğini ve tahmin edilemez bu hareketlerin yarattığı etkinin de bir rastgelelik doğuracağını düşünüyorum.
- Dördüncü maddede minör etki yaratsa da rastlantısal moleküler gürültüden bahsetmiş.
- Beşinci maddede “başlangıç noktalarının” neresi olacağını belirleyen bir mekanizmadan bahsedilMEmiş olsa da bunu rastlantısallık ile ilişkilendirme eğilimindeyim.
Sonuç olarak; iz deseninin oluşmasında stokastik argümanları hesaba kattığımda genetik temelden doğan kombinasyonun filtrelenemeyecek kadar büyük ölçüde kirliliğe (korelasyon gürültüsüne) sahip olabileceğini düşünüyorum. Tabi ki bir veri bilimci değilim ve bunu doğrulayacak veriye/teorik öngörüye de sahip değilim ama bende bu öngörü ağır basıyor. Olası kombinasyonların büyüklüğünü birazcık hayal ettiğimde içten içe bu düşünceye yani parmak izi deseninin nihai halinin sebep sonuç ilişkisi (iz->yetenek) kurulamayacak ölçüde rastlantısal faktörlerin kontrolünde olduğuna sonucuna varıyorum.
Bilgisayar bilimi açısından düşündüğümde rastlantısallık kısmının etkisi (desenden yetenek analizi çıkarımında bulunma konusu özelinde) olasılıksal açıdan çok büyük bir örneklemi işaret ediyor ki; bu bile ileride veri setinin büyüklüğü/güncellenmesiyle ilişkili olarak bambaşka sonuçlar üretmesine neden olabilir. Bana sorarsanız bu çok sinir bozucu bir durum ;) . Bazıları belki de TIP’ın tam olarak pozitif bir bilim olmadığını bu gibi durumlar nedeniyle iddia ediyor olabilir, emin değilim.
Türkiye’de bu konuda yapılmış çalışmalar
Doğrudan bu konuda (parmak izinden kişilik testi) çalışan bir akademisyen tanıdığım olmasa da [ iyiki de yok :) ] ülkemizin saygın üniversitelerinde genetik alanında çalışmalar yürütmüş bazı akademisyenlerin (Prof. ve Doç. ünvanlı) konuya verdikleri cevapları/yorumları aşağıda bulabilirsiniz. Konuya duyarlılık göstererek görüşlerini belirttikleri için kendilerine tekrar teşekkür ederiz.